Hasandağı Maden Projesi: Tanrıkulu'ndan Sert Tepki, Çevreciler Endişeli
Hasandağı'nda yapılması planlanan altın madeni projesi, çevreciler ve yerel halktan gelen sert tepkilerle karşı karşıya. Projeye karşı çıkanlar arasında yer alan CHP Milletvekili Murat Tanrıkulu, madenin çevreye ve bölgenin doğal güzelliğine vereceği zararları vurgulayarak projeye karşı olduğunu açıkladı.
Tanrıkulu'nun açıklamaları şu şekilde:
- "Hasandağı, sadece bir dağ değil, tarihin, kültürün ve doğanın bir araya geldiği kutsal bir yerdir. Bu projeyle, doğaya, tarihe ve kültüre ihanet ediliyor. Bu proje, halkın sağlığını ve geleceğini tehdit ediyor."
- "Bu projeye izin verenler, gelecek nesillere karşı büyük bir suç işleyeceklerdir. Biz bu projeyi durduracağız. Bunun için her şeyi yapacağız."
Tanrıkulu'nun açıklamaları, çevre örgütlerinden de destek gördü. Doğa Koruma Derneği Başkanı, projeyi "çevre katliamı" olarak nitelendirerek, madenin bölgenin ekosistemine ve yeraltı sularına vereceği zararlardan bahsetti.
Projenin çevreye olası etkileri şu şekilde sıralanabilir:
- Su kaynaklarının kirlenmesi: Maden işlemlerinde kullanılan kimyasallar yeraltı sularını kirletebilir ve bölgedeki tarım arazilerini kullanılamaz hale getirebilir.
- Hava kirliliği: Maden işletmeleri, hava kirliliğine neden olan toz ve gaz emisyonları yayabilir.
- Doğal yaşamın yok olması: Maden çalışmaları, bölgenin doğal yaşamına zarar verebilir ve bazı türlerin yok olmasına neden olabilir.
- Toprak erozyonu: Maden işletmeleri, toprak erozyonunu artırabilir ve toprak verimliliğini azaltabilir.
Hasandağı projesine karşı çıkanlar, projenin iptal edilmesini ve bölgenin doğal güzelliğinin korunmasını talep ediyorlar. Projeyi onaylayan yetkililer ise projeyi "ekonomik kalkınmaya katkı sağlayacak" bir proje olarak tanımlıyor ve çevresel etkilerin azaltılacağını belirtiyor.
Ancak çevreciler, projeyle ilgili endişelerini dile getirmeye devam ediyor ve bu projenin çevreye vereceği zararların telafi edilemez olacağı konusunda uyarıyorlar.
Hasandağı maden projesi, gelecek günlerde de gündemde kalmaya devam edecek ve projenin kaderi, çevreciler, yerel halk ve yetkililer arasındaki mücadeleye bağlı olacak.